DİLİN SINIRLARI
FELSEFE

DİLİN SINIRLARI

Yazar :

Dünya üzerinde 6000 dil olduğundan bahsediliyor, İletişimin temel…

28/03/2016

dilin sınırları, dil, dilin kökeni


Dünya üzerinde 6000 dil olduğundan bahsediliyor, İletişimin temel aracı olan dil, insanın duygu ve düşünce dünyasını sözel veya yazılı olarak aktarmasının, kendini ifade edebilmesinin en kapsamlı yolu. Bilimsel bir ifade ile tanımlarsak: Her bir kavram için çıkarılan farklı bir sesin zihnimizde ilişkilendirilmesidir. Antik Yunan döneminden bu yana dil üzerine pek çok tanım ve yapısal çalışma gerçekleşse de, “Dil felsefesinin”, bilinç ve gerçeklik arasındaki bağlamları ele alan bir felsefe dalı olarak kabul görmesi Wittgenstein ile olmuştur.

dünya dilleri, dünya dil haritası

Wittgenstein
Tractatus Logico-Philosophicus adlı kitabına şu mütevazi cümle ile başlıyor:
“Anlayarak okuyan tek bir kişiye zevk verebilirse, amacına ulaşmış olacak.” ve
şu efsane cümle ile bitiriyor: “Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı”
Wittgenstein’ın kapanış cümlesine yıllar içinde pek çok felsefeci ve okur
farklı yorumlar getirdi. Üzerine konuşulamayan dan kastı belki metafiziktir
veya popüler kültürün severek yakıştırdığı gibi; kişinin bilgisi dahilinde
olmayan şeydir. Wittgenstein önermelerden oluşan eserinde dilin sınırlarını
belirlemeye çalışırken ontolojiden yani varlık felsefesinden yararlanır. Temel
olarak dünya üzerinde var olan her şey, önermelerle ilişkilendirilebilecek bir
mantık zincirine dahildir ve dilin olanakları zaten olan bir şeyin açıklanabilmesine
imkân verir. 

Wittgenstein, Tractatus

Dilin tek amacı nesneleri adlandırmak, belirlemek ve düşünceleri tercüme
etmek değildir, bir cümleyi anlamakla bir müzik eseri anlamak temel olarak
birbirine yakın şeyler. Bu noktada notalarında tıpkı dil gibi bir matematiği
olduğu önemlidir. Descartes, insanın dili kullanabilme yeteneğinin
düşünmenin bir koşulu olduğunu söyler. Düşünce ve dil arasındaki bağın niteliği
ve kişinin gerek düşünebilme gücü gerekse dili kullanabilme kapasitesi öznel
bir değişkenliğe sahip. Wittgenstein, Tractatus’un ön sözünde; 
“Düşünce
ve dil arasındaki bağ düşünceler ne kadar iyi dile getirilmişse, o kadar büyük
olacaktır. Darbeler, çivinin ne denli kafasına vurulmuşsa.”
 diyerek,
düşünceleri eğer birer çivi ise onu dile getirebilme kapasitesi yani dili
kullanma gücü çekiçtir demek istiyor. Yani düşüncelerin kuvvetini önemli ölçüde
onları hangi şekilde dile getirebilmiş olmamız belirliyor.
 
( www.uztarih.com )

antique greece, Gorgias diyaloğu

Dilin kuvvetli kullanımına dair bir ifade
olan Retorik, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatı olarak değerlendirilir ve
felsefeden, edebiyata, hukuktan, sanata, her alanda kullanılır. 
İlk kez Platon’un Gorgias diyaloğunda
geçen kelimenin ifade ettiği eylem biçimi daha eskiye dayanır. Sokrates’in,
asıl olana, doğruya ulaşmak için kullandığı bu hitabet sanatı, Platon’un
eleştirdiği sofistlerde, konuyu saptırma veya anlam karmaşası yaratarak, sadece
haklı çıkma gayesiyle kullanılan bir tartışma tekniğidir. Retorik yeteneğin üç
büyük anı vardır: ethos dinleyiciye hitap eder ve bir soruyla ilgili olarak
dikkatini çekmeyi amaçlar, daha sonra bu sorunla ilgili logos’u muhtemelen
destekleyerek ya da karşı çıkarak sergiler. Ve hatip patios’la sonlandırır
sergileme sürecini, çünkü bu kez dinleyicilerin bedenlerine ve yüreklerine
hitap etmek gerekir ve mümkünse tutkuları, her halükârda duyguları, hatta
heyecanları hedef alınır.

Aykut Alan, www.uztarih.com, Mart 2016

Kaynaklar:

  • https://doi.org/10.4324/9781315884950
  • https://doi.org/10.1016/j.accfor.2012.02.003
  • https://www.jstor.org/stable/20116528
  • https://www.journals.uchicago.edu/doi/abs/10.1086/250105
  • https://localizationlab.com/how-many-languages-are-spoken-in-the-world/

Yorum, Öneri ve Görüşleriniz için Sosyal Medya Kanallarımızı Ziyaret Edin

Sosyal Medya Hesaplarımız

DİĞER İÇERİKLER